Kütüphane görevliliği deneyimim 6. sınıfta başladı.
5. sınıfın son günlerindeydim. Türkçe öğretmenim toplantı salonunun kütüphane salonuna döneceğinden bahsetmişti bana.
6. sınıfa geldiğimizde hocamız kütüphane için poster hazırlamamı istedi ve ben de hazırladım. Ondan sonra beni kütüphane görevlisi olarak seçti ve bütün kitapları kaydetmemi istedi. Yanıma 1 kişi daha seçip işe başladık. Bazı derslerden izin alıyorduk ve kitap kaydediyorduk. Hatta bazen okul çıkışından dakikalar sonra çıktığımız bile oluyordu. Kayıt işleri 1-2 ay sürdü. Ondan sonra kayıt yaptığımız programın barkodlarını alıp yapıştırmaya başladık. Bu da 1 ay sürmüştür. Fakat çok iyi hatırlıyorum, Kütüphane Haftası kütüphaneyi açmıştık.
Herkes heyecanla kütüphaneye gelip e-Okul’dan çekip programa aktardığımız verilerle kitap ödünç alıyordu. Ayraç alıp kaybeden vardı, onlar zaten puf diye gitti. Yapacağımız bir şey yoktu. Bundan sonra ayraçları da sisteme girip onları da sisteme işlemeye başladık. Ondan sonra kitap geciktiren vardı. Kitap geciktirenler en gıcık olduklarımdı. Her gün nöbetçiye liste vermek için programdan flash belleğe atıp öğretmenler odasına çıkmamız gerekiyordu. Öğretmenler odasına çıkınca da hemen çıktı alamıyorduk. Öğretmenlerin fotokopisi bitince biz çekebiliyorduk. Bazı öğretmenlerin de bizi sorgu sual etmesi de cabası. Çıktı aldıktan sonra da nöbetçi öğrenci dolaşmıyor, yarım dolaşıyor gibi sorunlar çıkıyordu. Yanlış sınıf da oluyormuş. Sonuçta programdaki sınıf bilgileri sürekli güncel değil. Güncellenmesi lazım ve güncelleyemeyiz sürekli. Günlük görevliler de belliydi bu arada. Ben tek yapmıyordum. Tek yapsaydım oracıkta baygınlık geçirirdim her gün görevli masasında.
Kütüphanecilik Kulübü toplantısında da temsilci seçilmiştim. Kurumlarla iletişime geçip kütüphane materyali, kitap vs. istiyorduk ve genellikle olumlu yanıt veriyorlardı. Tarihte İlginç Vakıflar kitabını VGM göndermişti, geri dönüşüm ve atık pil toplama kutusunu belediye göndermişti. Bunun gibi birçok şey istedik. Bir de görevli sorunu var. Görevliler bilgisayarı usülsüzce kullanabiliyor. Bunları tespit edip kovmak da ayrı bir dertti. “Neden kovdun” muhabbetine girmek de yorucu ve can sıkıcıydı. Beni şikayet edenler de olmuş ama okul idaresi umursamamış. Her neyse, iyisiyle kötüsüyle bu sene bitmişti.
7. sınıfa geldiğimizde kütüphane kapısı açıktı ve her yer dağınıktı. Bunları “geçen yılın görevlisiyim” şeklinde cümle kurarak geçici kütüphane görevlisi olup düzeltmeye çalıştım. Ondan sonra Türkçe öğretmenimizle bir daha konuştuk ve beni ekip kurup çalışmaya başlamamız için görevlendirdi ve artık kütüphanede destek kursları yapılacağı hususunda uyardı. Destek kursu sanırsam sıkıntısı olanlara ve LGS sınavı olanlara verilen bir ders.
Her neyse, kütüphaneye bakmaya başladık. Yeni kütüphane programına geçmek istiyordum. Müdür de izin verince geçişe başladık. Bu arada yeni kütüphane programının adı Kitapi. O program da barkod verdi. O barkodları yapıştırmaya başlamıştık. Yapıştırdık, derslerden izin alıp yapıştırdık, aralarında yapıştırdık, yapıştırdık, yapıştırdık…
Fakat bu, sınıf rehber öğretmenimizin gözüne batıyordu. Aslında ne yalan söyleyeyim, derslerde izin almak benim de hoşuma gitmiyor. Görevliler dersten izin alsak mı diyor teneffüs bitince. Ben de tedirgin olmaya başlıyorum. Almayalım diyorum ama gidip bana da izin alıyorlar. O yüzden mecbur çalışıyordum.
Her neyse, şimdi bu deneyimin bittiği yere gelelim. Dediğim gibi sınıf rehber öğretmenimizin gözün batıyordu derste gitmemiz. 1-2 gün önce de yine kütüphane görevlileri gidip benim ve kendileri için izin almışlar. Ben de mecburen çalışmak zorunda kaldım ve çalıştım. 1 ders çalışma bitince ve zil çalınca sınıf rehber öğretmenimiz geldi ve dersten geri kalıyorsunuz diye bize kızıp dışarı çıkarttı. Ondan sonra öğle arası Türkçe hocamızdan bizim sınıfın kütüphane görevliliği faaliyetinden men edildiğini söyledi ve diğer görevli sınıfın tek başına kütüphane görevliliği faaliyeti sürdüreceğini söyledi. Bunu duyunca şaşırdım. Fakat benim onlara yardımcı olabileceğimi ama çalışamayacağımı söyleyince biraz rahatladım. Çünkü ben bir işe başladım mı yarıda bırakmayı istemem. En azından onlara yardımcı olurum. Program konusunda da benden hakim olan yok zaten okulda.
Durum böyle. İki kişi yüzünden koskoca okulun kütüphanecilik faaliyetleri değişti ve benim de kütüphane görevliliği maceram sona ermiş oldu. Çoğu zaman kütüphane sorumlusuydum ve kütüphaneyi yönetiyordum. Şimdi sadece yardım ediyorum. Nereden nereye…
Bana bir daha kütüphane görevliliği hakkı sunsalar bu dezavantajlara rağmen gidip yine olurum. Ben bu işi çok sevdim.
Bu arada bu blog yazısını gece vakti uykulu yazdığım için anlamsız yazdığım yerler olabilir. Bundan dolayı özür dilerim. Anlamadığınız yer olursa yorum yazarak sorabilirsiniz.
Bu blog yazısı da bu kadardı. Bir sonraki blog yazısında görüşmek üzere.
30 Kasım 2023 Düzenlemesi: Kütüphanecilik kulübü temsilcisi seçilmemle kütüphane görevliliğine devam ediyorum. Mecburen seçtiler, çünkü kütüphanecilik işinden (kulüp danışman öğretmenden bile) daha çok anlayan okulda tek ben varım. Liseye geçince ne yapacaklar, merak ediyorum. 😄